Cilt yaşlanmaya başlarken, sadece yaş almak ve yerçekimi etken değildir. Cilt yaşlanma sürecini farklı etkenleri ortadan kaldırarak yavaşlatmak mümkündür. Cilt yaşlanmasına neden olan faktörleri gözden geçitrelim.
Cilt Yaşlanması Neden Olur?
OKSİDASYON; Cilt yaşlanması başladığı zaman bir oksitleyici işlem başlar ve cildin en üst tabakası olan epidermise ve onun altındaki kollagen gövdeye (matrix) zarar verir. Epidermisin normal koruyucu fonksiyonu durur hücresel yapısı ve buna eşlik eden lipid yapısı oksidize olarak zayıflar.
Bu oksidizasyon cildin nem tutma özelliğini ve sıkılığınınım devamlılığının azalmasına sebep olur. Yani cilt daha kuru ve gergin olamaz. Melanin adını verdiğimiz cildimizde belli yerlerde el sırtı ve yüz gibi yerlerde belirgin olarak toplanıp lekelenmelere yol açar ki biz buna aging spot veya yaşlılık lekeleri demekteyiz. Bütün bu cilt lekelenmeleri veya bozulmaları daha önce cilt tabaklarında ilk değişimler olarak başlayan ciltteki oksidatif değişimlerin direk bir sonucudur.
İLTİHAPLANMA; Cildin oksidasyon nedeniyle cilt yaşlanması yıllar önce anlaşılmış ve kabul edilmiştir. Fakat şu anda cilt yaşlanması üzerine yeni bir çalışma ve anlayışın olgunlaşması çok geniş bir kabullenici bulmaktadır. Oksidasyon işlemi bir tetikleme yaratarak cilt dokularında bir inflamasyon reaksiyonunu başlattığı öyleki bunun ciltte kırışıklıkların oluşmasında, elastikiyetin kaybolmasında ve hiperpigmentasyonda (aşırı renk koyuluklarının oluşmasında) esas suçlu olduğuna inanılmaktadır.
İltihaplanma (yangı) işlemi şimdi” inflammaging ” olarak adlandırılmakta ve bu oluşan işlemin epidermal dokunun zayıflamasında ve kollagen dokuların harap olmasına zaman içinde sebep olan suçlu olduğu kabul edilmiştir. Bu iltihaplanma cildin elastikiyetinin ve parlaklığının kaybolmasına neden olmaktadır. İnflammaging işlemi yani cilt yaşlanma işlemi;
A- Güneşin verdiği hasar sonucu
B- Cilde uygun bakımın eksikliği
C- Hormonlarınızın dengesizliği sonucu oluşmaktadır.
Uzun zaman bu şartların düzeltilmemesi sonucu inflammaging proçesi sağlıklı cilt fonksiyonlarının bozulmasında en çok etkili olabilir ve yaşlanma görüntünüze sebebiyet verebilir. Bu yaşlanma işlemini geri çevirmek için dermis ve epidermisteki iltihaplanma ve oksidasyon işlemini durdurmak lazımdır. Bu iltihaplanma ve oksidasyonun ciltte yaratacağı yıpratıcı işlemleri azaltmak için kozmetik veya dermatik kremlerin içine konulan maddeler önem kazanmaktadır.
Cilt Yaşlanmasını Yavaşlatmak için Cilt Bakım Ürünü İçinde Ne Olmalı?
Buna göre oksidasyon ve iltihaplanmayı azaltmak için; iyi bir antiaging kremin içinde bulunması gereken maddeler;
Dengelenmiş Vitamin C Ester; Potent bir antioksidandır. Cildin sıkılaşmasında kollagen dokunun artmasına neden olur ve yaşlılık lekelerini azaltır.
DMAE; Ciltte hızlı bir sıkılaşma sağlar ve ince çizgilerin azlamasını sağlar.
Derma-Peptides; Bir gurup kollagendir ve bunlar sarkan cildin (ki sarkmanın esas sebebi büyüme hormonu eksikliği ve estrogendir. Bu yüzden hormonal yapınızın dengesini kurmanız tedavinizin esas temeli olmalıdır.) ve kırışıklıkların azalmasını sağlamak için ciltteki bazı peptidlerin yani proteinlerin hızlı olarak yapılmasını sağlar.
Highly Purified Micro-Algae: Plasebo yani içinde hiçbir şey bulunmayan kremlerle kaşılaştırıldığında %120 oranında ciltte bir sıkılaşma ve gerginlik oluşmasını sağladığı hastaların ifadelerinden anlaşılmıştır.
Glycolic Acid: Bir alfa hidroxy asittir hücre değimini hızlandırır ve kızarıklıkları azaltır.
Micro-Encapsulated Salicylic Acid: yavaş salınım sağlayarak inflamasyonun azaltılmasında cildin kendini salmasını ve istenmeyen lekelenmeyi durdurur.Sağlıklı bir cilt asitini yani Ph sağlayarakcildi korur ve irritasyonu yani tahrişi önler.
Anthemis Nobilis (Chamomile) Flower Extract: Botaniksel bir içeriktir.Cildin taze ve sağlıklı sakin bir görünüm kazanmasına yardımcı olur.
Allantoin; Kızarıklığı ve inflamasyonu azaltır.
Zinc Gluconate: Cildi temizleyen normal doğal bir mineraldir.Ciltteki kollegen proteinlerin tahribatını önler.
Niacinamide: Bu ispatlanmış B vitamini yaşlanmaya bağlı ciltteki ton yumuşamasını engelleyerek cilde daha genç bir görünüm sağlar.
Üzüm çekirdeği yağı: esansiyel yağları içermesi ve anti oksidanlar içermesi nedeniyle faydalıdır cildi yumuşatarak doğal nemliliğini, sağlar.
Vit A; anti oksidan korumasını en iyİ yapan vitaminlerden biridir. Sağlıklı cildin devamlılığını sağlar.
Vit E; Cilt dokusundaki lipid bariyerlerinin oksidasyonunu engeller.
Phospholipids: Çevresel nedenlerden (toz, duman, eksoz gazı ve magnetik etkiler) dolayı ciltte olan hasarı onarırken cildin dip kısımlarını nemlendirir.
Hyaluronic acid: Cidin nemlenmesini kimyasal olarak 1000 kat daha fazla su tutucu özelliğinden dolayı arttırır.
Yeşil Çay yaprağı ekstraktı; bu madde güneş ışığının ciltte meydana getirdiği tahribatı önleyecek yüksek miktarda polifenoller içerir.
Licorice Root: Ciltte etkisinin etkinliği ispatlanmış bir maddedir ve ciltteki yaşa bağlı lekelerin azalmasında ve cilt tonusunun arttırmakta oldukça etkilidir.
Micro-Algae Broth: Doğal bir botanik maddedir.Cildin tonusunun oluşmasında ve yaşa bağlı cilt lekelerinin azalmasında çok etkilidir.
Zetinyağı (polifenol); Cildin nemlenmesinde süper etkilidir ve anti oksidandır.
Anti aging te etkili bir kozmetik krem kullanmak için içindeki etken maddeler ve bu maddelerin miktarı yani yoğunlukları çok önemlidir.
Caffeine: Göz etrafı kremlerde kullanılır ve göz altı bölgedeki şişkinliklerin azaltılmasında çok eskiden beri kullanılmaktadır. ( göz için hazırlanmış cam kaselerde çay suyuna gözlerin yatırılması ve yıkanması)
Euphrasia Officinalis (Eyebright): göz altındaki kontürün yumuşamasını ve tonunu sağlamak amacıyla kullanılan önemli bir ekstrakttır.
Cilt Yaşlanmasında Hormonların Etkileri Nelerdir?
Yaşlanmakla beraber ciltte olacak değişiklikler sadece kozmetik kremlerle maalesef tam anlamıyla düzeltilemez bunu Dünyada kimse iddia edemez sadece oluşan değişikliklerin azaltılmasında yardımcı olurlar. Fakat esas olan problem vücudumuzda zamanla meydana gelen hormonsal dengesizliklerin düzeltilmesi gerekmektedir.
Cilt yaşlanmasının incelmesinin esas sebebi estrogen eksikliğidir. Menopozda bu kendini çok daha iyi belli eder. Göz kenarlarındaki kırışıklıklar ve dudakların üzerindeki diklemesine olan sigar çizgileri olarak adlandırdığımız çizgilerin esas sebepleri estrogenin vücudumuzda azalması sonucu oluşur.
Yaşlanmayla beraber yüzdeki tüylerin artması da cildin incelmesi sonucu kıl köklerinin açığa çıkmasından ibarettir ve toplumda maalesef yanlış bilinir. Menopozdaki kadının androjenlerinin yani erkeklik hormonlarının artması gibi bir durum söz konusu değildir.
Menopoz veya andropoz tedavilerinden sonra cildin elastikiyetinin artması ve kas tonuslarının artarak yüzün ifadelerindeki artan değişikliklerin düzeltilmesinde esas yardımcı faktörlerdir. Yüzün cildinin sarkması ve tonusunun azalmasının düzeltilmesinde Büyüme hormonumuzun eksikliği olabileceği unutulmamalıdır. Bu yüzden kullanılacak kozmetik kremlerle beraber ileri yaşlarda cildimizi besleyecek hormonsal kremlerin kullanılması kaçınılmazdır.
Özet olarak; Sonuçta çok genç yaşlarda cildimizi güneş ışınlarından korumak, çevresel faktörlerden uzakta kalmak, bol su tüketmek, cildi nemlendirmek, sigara içmemek, şekerli ve unlu mamullerden uzakta kalmak esas amaç olurken, ileriki yaşlarda ise hormonsal dengeyle beraber bu tip içerikleri bilimsel olarak ispatlanmış içerikleri olan ürünleri seçmek önem kazanmaktadır.